- özürlü
- s.1. 有正当理由的, 有可谅解理由的: Özürlü olduğu için işe gidemedi. 由于他有正当的理由没能去上班。Özürlüdür, gelemez. 他没能来是有正当理由的。2. 有缺陷的, 有缺损的, 有瑕疵的: \özürlü kumaş 有瑕疵的棉布 Bu çorap özürlü. 这袜子有瑕疵。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
özürlü — sf. 1) Özrü olan 2) Engelli 3) Kusuru olan, defolu Özürlü kumaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
MA'ZUR — Özürlü. Özrü olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
defolu — sf. Defosu olan, bozuk, özürlü, kusurlu, ayıplı (kumaş, giysi, mal vb.) … Çağatay Osmanlı Sözlük
mazeret — is., Ar. maˁẕeret 1) Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür, bahane Kabahatime mazeret, haklı sebep aramıyorum. A. Gündüz 2) Bir şeyden kurtulmak veya kaçınmak için ileri sürülen gerekçe, bahane Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağır dilsiz — is. Duymayan ve konuşamayan özürlü kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakat — sf., Ar. saḳaṭ 1) Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Bozuk veya eksik Sakat bir anlatım. Sakat bir iş. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sakat olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
malûl — (A.) [ لﻮﻠﻌﻡ ] özürlü, hastalıklı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
malûlen — (A.) [ ﻻﻮﻠﻌﻡ ] sakatlanmış olarak, özürlü olarak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
mazur — (A.) [ روﺬﻌﻡ ] özürlü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MA'ZERETMEND — f. Özürlü, kusurlu. Mazeretli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEAZZİR — Meydana gelmesi zor olan. * Özürlü olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük